Son yıllarda fastfood, şekerli gıdalar, abur cuburlar ve paketli ürünler giderek çeşitlenmekte ve tüketimi artmaktadır.
Besin sanayinin gelişmesiyle birlikte bu besinlere ulaşım kolaylığı sağlanmakta ve alım gücü artmaktadır. Bu faktörlere bağlı olarak bu besinlerin tüketimi yaygınlaşmıştır. Tüketimin artmasının en önemli ana sebebi bu besinlerin insan vücudunda fizyolojik ve psikolojik bağımlılık yapmasıdır.
ABD’deki Maryland Ulusal Enstitüsü direktörlerinden Dr. Nora Volkow‘a göre; şekerli gıdalar ve fast food ürünlere karşı koyamamanın sebebi, bu ürünlerin bağımlılık yaratarak, mideden gelen kimyasal sinyaller ve beyindeki zevk merkezi arasındaki dengeyi bozmasıdır.
Fast food ve şekerli gıdalar kişilerde bağımlılık yaratarak tüketmedikleri takdirde yoksunluk duygusu oluşturmakta, sosyal yaşamlarını etkilemekte ve sağlıklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durumun farkında olan veya olmayan birçok kişi toplumda mevcuttur. Toplumdaki kişilerin sağlık problemleri sebebiyle veya farklı sebeplerden dolayı fastfood ve şekerli gıdaları tüketmeme kararı almalarına rağmen bırakamadıklarını ve tüketmeye devam ettiğini biliyoruz. Ancak bu durumda bile bunun bir bağımlılık olduğunun farkında ve bilincinde değiller.
Fastfood ve şekerli gıda bağımlılığı çocuk yaşlarda başladığından, çocukların gelecek nesilleri oluşturacaklarını düşündüğümüzde toplum sağlığını temelden olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sebeple çocukların damak zevklerinin ve alışkanlıklarının geliştiği küçük yaşlarda bu besinlerin tüketimi önlenmeli. Yetişkin bireyler ise fastfood ve şekerli gıda tüketimi alışkanlığından kurtulmak için tüketim sıklığını yavaş yavaş azaltarak en aza indirgemeli ve nihayetinde beslenme düzeninden çıkarmalıdır.
Zarar veren bağımlılıklardan kurtulmak dileğiyle, sağlıklı günler…