Uluslararası tıp dergisi Lancet’te yayımlanan bir araştırmaya göre, ABD’de özellikle X kuşağı (1965-1980 arasında doğanlar) ile Y kuşağı (1981-1996 doğumlular) arasında 17 farklı kanser türünde düzenli bir artış kayda geçti.
Araştırmalar, bu eğilimin ilk olarak 1990’lı yıllarda başladığını gösteriyor. Yapılan bir çalışmada, 1990-2019 arasında genç yaşta baş gösteren kanser vakalarındaki artış %79 olarak belirlendi. Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) doktorlara genç hastaları gördüklerinde kaygı yaratabilecek bazı semptomları daha fazla dikkate almaları uyarısında bulunuyor. UICC’den Sonali Johnson,
Bir doktor 60 yaşın üstündeki bir hastadan aşırı yorgunluk, şişkinlik ve dışkılamada yaşanan zorluklar gibi şikayetleri dinlediğinde, 30’lu yaşlarında aktif ve kanser profiline uymayan bir hastaya göre ona daha ciddiyetle yaklaşıyor, diyor.
Johnson, doktorların bazen genç hastalardan kan testi ya da kolonoskopi istemek yerine, semptomların nedenini “hassas bağırsak sendromu ya da iş stresine indirgediğini, birçok vakada belirtilerin göz ardı edildiğini” söylüyor. Uzmanlar sıklıkla 70’li yaşların başında görülen pankreas kanserinin de çok daha erken yaşlarda görülmesinden kaygılı. 40 yaşından önce pankreas kanserine yakalanan pek çok hastası olduğunu söyleyen New York’taki Memorial Sloan Ketter Kanser Merkezi’nden gastroenteroloji uzmanı Eileen O’Reilly,
Aile kurmaya başlayan, hayatının en güzel dönemini yaşayan insanlar bunlar. Bu durumun topluma olan etkisi büyük, diyor.
Aslında onkoloji uzmanları çoğunlukla genç yaşta kanser vakalarını en başta genetik unsurlarla açıklıyor, örneğin BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonunu meme kanseri için risk faktörleri arasında sayıyorlardı. Ancak son çalışmalar, giderek daha fazla hastanın belirgin bir genetik yatkınlık olmadan kansere yakalandığını gösteriyor.
O’Reilly de, erken yaşta kanser vakalarının çoğunu “genetik unsurlarla açıklayamadığını”, laboratuvarda incelediği 20’li, 30’lu ve 40’lı yaşlarında hastalardan alınan tümörlerin 70’li yaşlarındaki tipik pankreas kanseri hastalarına göre “daha agresif” olduğunu vurguluyor. Uzmanlar, bu eğilimin kanserin yarattığı yükü ileride daha da artırabileceği, kansere karşı halk sağlığında kaydedilen ilerlemeyi durdurabileceği uyarısında bulunuyor.
bbc.com/turkce/articles/c93pjwn3vdqo