Sağlıkta tehlike: Obezite

şişmanlık ve obezite

Obezite; çevresel, genetik ve nörolojik etkenlere bağlı olarak gelişen ve birçok kronik hastalığa neden olabilen önemli bir sağlık problemidir.

Dünyada bir milyarın üzerinde fazla kilolu yetişkin olup, bunların en az 300 milyonu obezdir.

Obezite erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülmektedir.

Obezitede en önemli etyolojik faktörleri; fiziksel aktivitede azalma ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarıdır.

Aile öyküsü obezite açısından en önemli risk faktörlerinden biri olarak gösterilmektedir.

Ailesinde obezite hikayesi olan kişilerde obezite riski ortalama iki-üç kat artar.

DSÖ tarafından en riskli 10 hastalıktan biri olarak kabul edilen obezite ciddi sağlık problemlerine yol açmaktadır.

Tüm dünyada obezite ile hipertansiyon ve diyabet sıklığı hızla artmaktadır. Obezlerde hipertansiyon gözlenme olasılığı üç kat fazladır. Tip 2 diyabet açısından fazla kilolu ve obezite tek başına bir risk faktörüdür. Tip 2 diyabet hastalarının %80’i obezdir.

Günümüzde uzun ve sağlıklı bir yaşam için, her bireyin sağlıklı beslenmeye, düzenli bir egzersiz programını sürdürmeye ve normal vücut ağırlığını korumaya özen göstermesi gerekmektedir.  Bu doğrultuda sağlık profesyonellerine önlenebilir risk faktörlerinin kontrolü açısından önemli roller düşmektedir.


SAĞLIKTA TEHLİKE : OBEZİTE

¹Uzm. Hemş. Azime KARAKOÇ KUMSAR

²Uzm. Hemş. Feride TAŞKIN

³Prof. Dr. Nermin OLGUN

¹Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

²S.B. İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

³Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü İç Hastalıkları Hemşireliği ABD, İSTANBUL

ÖZET

Obezite; çevresel, genetik ve nörolojik etkenlere bağlı olarak gelişen ve birçok kronik hastalığa neden olabilen önemli bir sağlık problemidir. Dünyada bir milyarın üzerinde fazla kilolu yetişkin olup, bunların en az 300 milyonu obezdir. Obezite erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülmektedir. Obezitede en önemli etyolojik faktörleri; fiziksel aktivitede azalma ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarıdır. Aile öyküsü obezite açısından en önemli risk faktörlerinden biri olarak gösterilmektedir. Ailesinde obezite hikayesi olan kişilerde obezite riski ortalama iki-üç kat artar. DSÖ tarafından en riskli 10 hastalıktan biri olarak kabul edilen obezite ciddi sağlık problemlerine yol açmaktadır. Tüm dünyada obezite ile hipertansiyon ve diyabet sıklığı hızla artmaktadır. Obezlerde hipertansiyon gözlenme olasılığı üç kat fazladır. Tip 2 diyabet açısından fazla kilolu ve obezite tek başına bir risk faktörüdür. Tip 2 diyabet hastalarının %80’i obezdir. Günümüzde uzun ve sağlıklı bir yaşam için, her bireyin sağlıklı beslenmeye, düzenli bir egzersiz programını sürdürmeye ve normal vücut ağırlığını korumaya özen göstermesi gerekmektedir.  Bu doğrultuda sağlık profesyonellerine önlenebilir risk faktörlerinin kontrolü açısından önemli roller düşmektedir.

Anahtar kelimeler: Diyabet, diyet, egzersiz, hipertansiyon, obezite.

SUMMARY

DANGER in HEALTH : OBESITY

Obesity is an important health problem that, it develops depending on enviromental, genetic and neurological factors. There is over 1 bilion overweight adult in the world and out of 300 million of those are obese. Obesity has seen more often in women then men. Most important etiologic factors in obesity; decreased physical activity and unhealthy eating habits. Family history also has been shown as one of the important risk factors in terms of obesity. Positive family history increases obesity risk average of 2-3 times. Obesity is accepted as one of the most dangerous ten diseases by WHO. Obesity, hypertantion and diabetes incidence is 3 times often in obese people. Being overweight  and obese alone is a risk factor for type 2 diabetes. 80 % of type 2 diabetes patients are obese. For a healthy and a long life nowadays every individual has to give careful attention to their diet, exercise and to keep their healthy body weight. In this direction health professionals have an important role about contral of preventable risk factors.

Key word: Diabetes, diet, exercise, hypertansion, obesity

Giriş ve Amaç

Obezite; bireyin ağırlık, boy, cinsiyet ve ırksal özelliklerine göre belirlenmiş olan ideal değerlerin üzerinde olduğu, ciddi ve kronik bir hastalıktır (Altunkaynak ve Özbek 2006; Erkol ve Khorshid 2004). Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ ne göre obezite; “Sağlığı bozacak ölçüde yağ dokularında anormal ve aşırı miktarda yağ birikmesidir” (http://www.who.int/bookorders/ anglais/detart1.jsp?sesslan=1&codlan=1&codcol=10&codcch=894). Fazla kilolu ve obez olma, en kolay görülebilen ve aynı zamanda en kolay gözden kaçan küresel boyutta bir halk sağlığı sorunudur (Antipatis ve Gill 2002; Kır, Kılıç, Uçar ve ark. 2004; Pang, Sun, Zheng et all. 2008). Günümüzde obezite prevalansı ve gözlenen artış bir salgın olarak değerlendirilmektedir. Bu nedenle, sağlık profesyonelleri bütüncül bakım anlayışı ile fizyolojik, psikolojik hastalık veya bozukluklara neden olan obezitenin önlenmesinde, tanı ve tedavisinde son derece önemlidir (Pınar, 2002).

Bu makalede  sağlık profesyonellerine, obeziteye neden olan faktörler, obezitenin yol açtığı hipertansiyon ve diyabet gibi sağlık sorunları konusunda bilgi verilerek, obeziteden korunmaya yönelik uygulamalarında rehberlik etmesi amaçlandı.

Obezite Prevalansı

Obezite prevalansı pek çok ülkede belirgin bir şekilde artış göstermekte ve bir epidemi halini almaktadır (Gedik 2003; Wahba ve Mak 2007;www.who.int/hpr/NPH/docs/gs_obesity.pdf ). DSÖ’ne göre dünyada bir milyarın üzerinde fazla kilolu yetişkin olup, bunların en az 300 milyonu obezdir (www.who.int/hpr/NPH/docs/gs_obesity.pdf). Dünyada en yüksek obezite sıklığı Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde bildirilmiş olup; her yıl obeziteden kaynaklanan ölüm sayısı 300.000 civarıdır. Bu sayı, sigaraya bağlı ölümlerden sonra ikinci. sırada yer almaktadır ( Centers for disease control and prevention, 1996). ABD’ de 1980 ve 2002 yılları arasında 20 yaş ve üzeri yetişkinlerde obezite prevalansı iki katına, 6-19 yaş arası çocuk ve adölesanlarda fazla kilolu prevalansı üç katına yükselmiştir (Ogden, Carroll, Curtin et all. 2006). 1988-2000 arasında kadın ve erkek ile tüm yaş gruplarında obezite; %23’ten %30.5’e artış göstermiştir (Flegal, Carroll, Ogden et al. 2002).

Ülkemizde toplumun %30’undan fazlası (erkeklerde %7.9, kadınlarda %23.4) obezdir (Altunkaynak ve Özbek, 2006).  “Türk Erişkinleri Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri Sıklığı Taraması” (TEKHARF) ile elde edilen verilere göre; 30 yaş üzeri erişkin kadın ve erkek bireylerde obezite prevalansı 1990 yılında %18.6 iken, 2000 yılında bu oran %21.9’a yükselmiştir (Yumuk, 2005). Türkiye’de Diyabet, Obezite ve Hipertansiyon Epidemiyolojisi (TURDEP) araştırmasında obezite sıklığı, 20 yaş ve üzeri erişkinlerde Beden Kitle İndeksi (BKİ) baz alındığında %22.3 olarak bulunmuştur. Bel çevresi de dikkate alındığında; bu oran %34.9’a çıkmaktadır (Satman, Yılmaz, Şengül ve Salman, 2002). 2000 yılı Türkiye Obezite ve Hipertansiyon Çalışması (TOHS)’ na göre de 20 yaş ve üzeri erişkin kişilerde obezite oranı %19.4 olarak saptanmıştır (Hatemi, Yumuk, Turan ve ark. 2003).

Obezitenin Değerlendirilmesi

Obezite, sağlığı bozacak boyutta ve aşırı düzeyde yağ birikimi olarak tanımlanabilir. Vücut yağ oranı erkekte %12-20, kadında %20-30 olmalıdır (Paydaş, 2004). Vücut yağının doğrudan ölçümü güçtür. Bu amaçla BKİ gibi göreceli ölçümlerden yaralanılmaktadır. BKİ; vücut ağırlığının kilogram olarak değerinin, boyun metre olarak değerinin karesine bölünmesi (BKİ: Kg/m2) ile hesaplanır (Antipatis ve ark. 2002; Bray, 2003; Pang et all., 2008). DSÖ tarafından geliştirilen BKİ değerlerine göre fazla kilo ve obezite sınıflandırması Tablo 1’de gösterilmiştir.

Obezitenin değerlendirilmesinde ikinci ölçüt Bel-Kalça Oranı (BKO)  ya da bel çevresi değeridir.  BKO ilk defa TEKHARF çalışmasında 1995 yılında bakılmıştır ve kadınlarda ideal değeri 0.8’den, erkeklerde 0.95’den küçük olmasıdır (Antipatis ve ark. 2002; Yılmaz, 2003). 1995 yılında TEKHARF çalışmasında Türk kadınları android tipte (elma tip) obez bulunmuştur. BKO, 0.5’i geçen kadın oranı %34.5, 0.95’i aşan erkek oranı %28.9 olarak belirtilmiştir (Yılmaz, 2003). Bel çevresi için cinsiyete özgü sınır değer noktaları Tablo 2’ de gösterilmiştir.

Obezitenin Etyolojisi

Obezitede en önemli etyolojik faktörleri; fiziksel aktivitede azalma, beslenme alışkanlıkları, yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, evlilik, doğum sayısı ve genetik oluşturmaktadır (Adams, Schatzkin, Haris et al. 2006; Altunkaynak ve ark. 2006).

Düşük fiziksel aktivite, artan obezite riski ile paraleldir. Teknolojik ilerleme, günlük yaşamda fiziksel aktiviteyi azaltır. Televizyon, elektronik oyunlar ve bilgisayar başında harcanan zaman, yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da sedanter yaşama yol açmaktadır (Gedik, 2003). Francis (2003) çalışmasında televizyon izleyiciliğinin, BKİ artışında önemli bir role sahip olduğunu göstermiştir. Başka bir araştırmada, 4 saat ve üzeri günlük televizyon ve bilgisayar karşısında oturmanın, BKİ üzerine anlamlı etkisi saptanmıştır (Öztora, Hatipoğlu, Barutçugil ve ark. 2006).  Adölesan grupla yapılan bir çalışma sonucuna göre, düzenli egzersiz yapmayanlarda yüksek oranda (%52.2) obezite saptanmış, kızların erkeklere göre daha sedanter olduğu belirlenmiştir (Coşansu, Demirezen ve Erdoğan, 2005).

Kötü ve yetersiz beslenme, obezitenin primer nedeni olabilmektedir. Hızlı kentleşmenin etkisi ile birlikte, doymuş yağlar ve şeker açısından zengin olan fast-food tarzı yiyecek tüketiminde artış olmaktadır (Antipatis ve ark. 2002; Gedik, 2003). Ev hanımları ve çalışan bayanların obezite durumlarının değerlendirildiği bir çalışmada, sağlıklı beslenme alışkanlığı olmayan kadınların oranı %61. 6 bulunmuştur. Aynı çalışmada düzenli diyet uygulama alışkanlığında çalışan bayanların, ev hanımlarına göre daha başarılı olduğu saptanmıştır (Arslan ve Ceviz, 2007). Başka bir çalışmada olumsuz yeme alışkanlıklarının fazla kilo ve obezite ile ilişkili olduğu bulunmuştur (Kosti, Panagiotakos, Yiannis ve et al., 2008).

Alkol alımı ve sigara kullanımı kilo alımını etkiler (Erkol ve ark. 2004). Alkol sempatik aktiviteyi ve renin-angiotensin sistemi aktive eder (Kaya, 2003). Kır ve ark. (2004) çalışmasında alkol kullanma durumu ile fazla kilolu olma ve obezite arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Yapılan araştırmalarda sigara kullanımı fazla kilolu ve obezite için tek başına bir risk faktörü olarak saptanmamış, ancak fazla kilo ve obezite ile sigara kullanımının kronik hastalıklar için risk oluşturduğu belirtilmiştir (Saraç, Özgen, Yılmaz ve ark. 2007; Yore, Fulton ve Nelson, 2007).

Yaş ile birlikte obezite görülme sıklığı artar. Vücut yağ oranı yaş arttıkça, artış göstermektedir. 18 yaşından sonra erkeklerde vücut ağırlığının yaklaşık %15-18’inin, kadınlarda %20-25’inin yağ dokusundan oluştuğu belirtilmektedir (Özenoğlu, Pamuk, Pamuk ve ark.  2002).

Obezite erkeklere oranla kadınlarda daha sık görülmektedir (Pang et al., 2008). Türk popülasyonunun incelendiği bir çalışmada kadınların %29.4’ünün, erkeklerin %16.5’inin obez olduğu belirtilmiştir (Erem, Arslan, Hacıhasanoğlu ve ark. 2004). Kadınlarda evlilik, gebelik, multiparite ve menapoz, obezite olasılığını artırmaktadır (Cournot, Ruidavets, Marquie et al. 2004; Ekol ve ark. 2004).

Düşük eğitim düzeyinin de fazla kilolu olma üzerine etkisi olduğu yapılan araştırmalarda gösterilmiştir (Adams et al. 2006; Arslan ve ark. 2007).  Bir araştırmada, düşük eğitim düzeyi ve sosyal durumun, BKİ ve bel çevresini olumsuz etkilediği gösterilmiştir (Regidor, Gutierrez-Fisac, Banegas et al. 2004)

Aile öyküsü obezite açısından en önemli risk faktörlerinden biri olarak gösterilmektedir. Ailesinde obezite hikayesi olan kişilerde obezite riski ortalama iki-üç kat artar (Altunkaynak ve ark., 2006; Öztora ve ark., 2006). Saraç ve ark. (2007) çalışmasında, obez kadınların birinci derece yakınlarında obezite riskini 1.8 kat fazla olarak saptamıştır.

Hipotroidizm, Cushing sendromu, Tip 2 diyabet, insülinoma gibi endokrin hastalıklar ile trisiklik antidepresanlar, kortikosteroidler, sulfanilürea türü ilaçlar da obeziteye neden olmaktadır (Erkol ve ark. 2004).

Obezitenin etyolojisi arasında çeşitli psikososyal faktörler de rol oynamaktadır (Bal, Özgür ve Gümüş, 2006).  Obezite, bireyde benlik saygısının azalmasına ve olumsuz bir kendilik kavramının gelişmesine neden olmaktadır (Erkol ve ark. 2004; Pınar, 2002).

Obezite Etkileri

Obezite tek başına bile yaşam kalitesini bozarak, psikososyal problemlerin yanında ciddi bir morbidite ve mortalite nedeni olabilmektedir (Paydaş, 2004).

DSÖ tarafından en riskli 10 hastalıktan biri olarak kabul edilen obezite ciddi sağlık problemlerine yol açmaktadır (Altunkaynak ve ark. 2006). Bu problemler; kardiovasküler sistem hastalıkları, hipertansiyon, dislipidemi, Tip 2 Diyabet, kolon, meme, safra kesesi, endometrium kanserleri, inme, uyku apne sendromu, artrit ve psikososyal sorunlardır (Pang et al., 2008; Öztora ve ark., 2006; www.who.int/hpr/NPH/docs/gs_obesity.pdf).

Obezite ve Hipertansiyon

Tüm dünyada obezite ve hipertansiyon hızla artmaktadır. Hipertansif hastaların en az 1/3 – 2/3’ü obezdir ve obezlerde hipertansiyon gözlenme olasılığı üç kat fazladır (Kaya, 2003;    Lois, Young ve Kumar, 2008). Obez kişilerde hipertansiyon sıklığı obez olmayanlara göre iki kat daha fazladır (Geronooz ve Krzesinski, 2000). Bir çalışmada obez hastaların %35’inde hipertansiyon saptanmıştır (Çoban, Aykut, Erbasan ve ark. 2003).

Obez hastalardaki hipertansiyon nedeninin kalp debisi ve dolaşan kan volümünde artış, vasküler kontraksiyonda artış ve relaksasyonda azalma, aşırı tuz alımı ile nörohormonal faktörler olduğu ileri sürülmektedir (Çoban ve ark. 2003).

Obezitede hipertansiyon kontrolü

Obez hipertansif kişiler öncelikle yaşam biçimini değiştirmelidir; dengeli ve düzenli beslenme ile kilo vermeli, tuz ve alkol kısıtlanmalıdır. (Kaya, 2003). Diyet yeterince potasyum, kalsiyum ve magnezyum içermelidir. Lif içeriği zengin karbonhidrat alınmalıdır.

Kilo ile kan basıncı arasında ilişki vardır. 4.5 kg almakla sistolik basınç erkeklerde 4.4 mmHg, kadınlarda 4.2 mmHg artar (Kaya, 2003). Vücut ağırlığındaki 5-10 kg artış hipertansiyon riskini 1.7 kat, 25 kg artışı ise 5.2 kar artırır (Paydaş, 2004). 1 kg zayıflama ile de sistolik basınç 1.6 mmHg, diyastolik basınç 1.3 mmHg düşmektedir (Çoban ve ark. 2003). 6 ay içinde verilen 9-10 kg ile sistolik kan basıncı 26 mmHg ve diastolik kan basıncı 20 mmHg azalma gösterir (Kaya, 2003).

Fiziksel aktivite artırılmalıdır. Haftada 3-5 kez 40-60 dakikalık tempolu bir yürüyüş önerilmektedir (Kaya, 2003). Davranış ve fiziksel aktivite tedavisi gören obez hipertansif hastalar 3 yıl izlendiğinde kilo kaybı olan kişilerde kan basıncında önemli azalmalar saptanmıştır (Paydaş, 2004).

Obez hipertansiflerde diüretikler ya da angiotensin enzim (ACE) inhibitörleri ilk tercih edilen medikal tedavidir (Wenzel ve Krebs, 2007).

Obezite ve Diyabet

Diyabet akut ve kronik komplikasyonları ile yaşamı tehdit eden ve görülme sıklığı giderek artan kronik bir hastalıktır (Koyver, 2005).

Dünyada diyabetli kişi sayısı 2003 yılında 194 milyon iken, 2007 yılında 246 milyona ulaşmıştır. Tüm dünyada diyabetli kişi sayısı 2025 yılı itibariyle 380 milyona çıkacağı ve en büyük artışın gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. (http://www.idf.org/home7index.cfm?node=264).

Tip 2 diyabet açısından fazla kilolu olma ve obezite tek başına bir risk faktörüdür. Tip 2 diyabet hastalarının %80’i obezdir. BKİ 35 kg/ m2 ‘nin üzerinde olan kişilerde diyabet görülme riski 80 kat artmaktadır (Dalar ve Bahçeci, 2000; Koyver, 2005; http://www.idf.org/home/index.cfm?node=1201). Vücut ağırlığındaki her kg artışı, diyabet gelişme riskini %5 oranında artırmaktadır (http://www.idf.org/home/index.cfm?node=1201). Obeziteye bağlı olarak bireylerde insülin direnci gelişmektedir (Koyver, 2005). Dalar ve Bahçeci (2000)’nin çalışmasında obez bireylerde %12 oranında diyabet saptanmıştır.

 Obezite ve diyabet kontrolü

Obez bireylerde erken alınacak önlemler ile diyabet gelişme riski azaltılabilir. Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite gibi yaşam biçimi değişikleri ile Tip 2 diyabet gelişimi %60’a kadar önlenebilir (http://www.idf.org/home/index.cfm?node=1201). Finlandiya Diyabet Önleme Çalışması’nda kilo verme, yüksek posalı, düşük yağ içeren, düşük glisemik indeksli diyet ve fiziksel aktivite ile fazla kilolu bireylerde Tip 2 diyabet gelişme riski %58 oranında azalmıştır (Linström, Louheranta, Mannelin et al. 2004).

 

Obeziteyi Önleme ve Obeziteden Korunma

Obezite, günümüzde giderek artan ve uzun süreli tedavi gerektiren kronik bir hastalıktır (Bal ve ark. 2006; http://www.xn--bursasalk-wkb3r.gov.tr/diyabet/docs/08.pdf). Düşük kalorili diyet, egzersiz, psikolojik destek gibi çok sayıda bileşenden oluşan obezite tedavisinden önce obezitenin oluşumunu önlemek daha önemlidir. Bu nedenle sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlığı kazandırmayı özendirici uygulamaların okul çağında başlatılması ve bu mesajların medya ve yayın organları gibi çeşitli araçlarla sürekli verilmesi sağlanmalıdır (Kır ve ark. 2004; Arslan ve ark. 2007).

Obeziteyi önleme girişimlerinde diyet uygulanabilir olmalı ve yeme davranışlarında porsiyonları küçültmek gibi pratik değişiklikleri desteklemelidir (Erdoğan ve ark., 2005; Gedik 2003). Diyet önerileri kişinin yeme alışkanlıkları, yaşam değişiklikleri, etnik ve kültürel özellikleri, diğer hastalıkların varlığına ve kullandığı ilaçlara uygun planlanmalıdır. Düşük yağ ve enerji içeren gıda kullanımı artırılmalıdır. Günde 500-1000 kcal azaltılması, yaklaşık ayda 3-4 kg kilo kaybı sağlar (Erdoğan ve ark. 2005; Gedik 2003; http://www.who.int/hpr/NPH/docs/gs_obesity.pdf).

Kilo kontrolünü sağlamada bireyin düzenli eğitim ile bilinçlendirilmesi önemlidir.        Yılmaz (2003)’ın çalışmasında beslenme eğitiminin obez hastalarda kilo kaybı üzerine olumlu etkisi saptanmıştır.

Egzersiz, kilo kaybı programının vazgeçilmez öğelerinden biridir. Kas kütlesini koruyarak tüm vücut kitlesinin aktivitesini artırır (Erdoğan ve ark. 2005). Yapılan çalışmalarda düzenli egzersiz ile %15’e kadar kilo kaybı sağlanmıştır (Shaw, Gennat, O’Rourke et al. 2008).

Tablo 3’te günlük yaşam aktiviteleri ve beslenme alışkanlığı geliştirmesinde önerilen davranışlar belirtilmektedir.

Obezite, sebep olduğu hastalıklarla sağlık harcamaları maliyetine de ekstra yük getirmektedir. Bu açıdan acil koruyucu önlemler alınmalıdır (Bayram, Gündoğan, Öztürk ve ark. 2006). Obeziteden korunma girişimlerinde amaç; vücut ağırlığının azaltılması, uzun dönemde vücut ağırlığının ideal düzeyde tutulması, daha fazla kilo alımının önüne geçilmesi ve kilo alınması ile ortaya çıkabilecek diğer hastalık risk etmenlerinin kontrolü olmalıdır. Bu amaca yönelik girişimler:

  • Bireyin hastaneye her gelişinde boy, kilo ve bel çevresi ölçülerek kaydedilmeli, BKİ izlenmeli,
  • Fazla kilolu bireyler risk faktörleri açısından dikkatlice takibi yapılmalı,
  • Fazla kilolu ve obez bireylerin düzenli açlık kan şekeri ve kan basıncı ölçümleri yapılarak kaydedilmeli,
  • Bireylere her ziyarette BKİ durumu, obezitenin hastalık riski açısından önemi vurgulanmalı,
  • Obezitenin gerisinde yatan ya da ona eşlik eden psikolojik sorunlar tanınmalı ve gerekli önlemler alınmalı,
  • Normal kilolu bireylere de sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo kontrolünün önemi anlatılmalı,
  • Kilo vermek için gerekli olan motivasyon için bireyler desteklenmeli,
  • Tüm bireyler kilo kontrolüne yönelik eğitim konusunda bilgilendirilmelidir.

Toplumda önemli bir halk sağlığı sorunu olan obezitenin önlenmesinde sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma ve normal vücut ağırlığını koruma son derece önemlidir. Sağlık profesyonelleri toplumun sağlıklı yaşam biçimi davranışları kazandırılmasında öncü kişilerdir.

KAYNAKLAR

  1. Adams, K.F., Schatzkin, A., Harris, T.B., Kipnis, V., Mouw, T., Ballard-Barbash, R., Hollenbeck, A., Leitzmann, M.F. (2006). Overweight, obesity, and mortality in a large prospective cohort of persons 50 to 71 years old. The New Endland Journal of Medicine, 355 (8), 763-778.
  2. Altunkaynak, B.Z., Özbek, E. (2006), Obezite: nedenleri ve tedavi seçenekleri. Van Tıp Dergisi, 13 (4), 138-142.
  3. Antipatis, V.J., Gill, T.P. (2002). Küresel bir sorun olarak obezite. A.N. Dursun (Ed.) (M. Kahramanoğlu, Çeviri), International Texbook of Obesity. 1. Baskı. İstanbul: AND Danişmanlık, Eğitim, Yayıncılık ve Organizasyon Ltd. Şti.
  4. Arslan, C., Ceviz, D. (2007). Ev hanımı ve çalışan kadınların obezite prevalansı ve sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının değerlendirilmesi. F. Ü. Sağ Bil Derg, 21 (5), 211-220.
  5. Bal, Ö., Özgür, G., Gümüş, A.B. (2006). Obez bireylerin stresle başa çıkma yöntemleri. C. Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 10 (3), 20-28.
  6. Bayram, F., Gündoğan, K., Öztürk, A., Yazıcı, C. (2006). Dünya’da ve Türkiye’de metabolik sendromun dağılımı. Türkiye Klinikleri J Int Med Sci, 2 (3), 18-24.
  7. Bray, G.A. (2004). Obezitenin değerlendirilmesi. Sendrom, Aralık, 14-22.
  8. Centers for Disease Control and Prevention (1996). Guidelines for school health programs to promote lifelong healty eating. MMWR, 45(RR-9):5.
  9. Çoşansu, G., Demirezen, E., Erdoğan, S. (2005). Adölesanlarda obesite sıklığı ve ilişkili faktörler: bir okul sağlığı çalışması. Hemşirelik Forumu Dergisi, Temmuz- Ağustos, 1-5.
  10. Cournot, M., Ruidavets, J.B., Marquie, J.C., Esquirol, Y., Baracat, B., Ferriares, J. (2004). Environmental factors associated with body mass index in a population of Southern France. Eur J Cardiovasc Prev Rehabil, 11 84), 291-297.
  11. Çoban, E., Aykut, A., Erbasan, F., Mutlu, H. (2003). Obez hastalarımızdaki hipertansiyon sıklığı ve bunun obezite derecesi ile ilişkisi. Turkish Journal Of Endocrinology and Metabolism (Supplement 2), 45-46.
  12. Dalar, Y., Bahçeci, M. (2000). Diyarbakir’da sağlık kuruluşlarına başvuran kişilerin obezite ve lipid parametreleri açısından değerlendirilmesi. Dicle Tıp Dergisi, 27 (3-4), 13-20.
  13. Erem, C., Arslan, C., Hacıhasanoğlu, A., Değer, O., Topbaş, M., Ukinc, K., Ersöz, H.O., Telatar, M. (2004). Prevalence of obesity and associated risk factors in a Turkish Population (Trabzon city, Turkey). Obes Res, 12 (7), 1117-1127.
  14. Erkol, A., Khorshid, L. (2004). Obezite; predispozan faktörler ve sosyal boyutun değerlendirilmesi. SSK Tepecik Hast Derg, 14 (2), 101-107.
  15. Flegal, K.M., Carroll, M.D., Ogden, C.L., Johnson, C.L. (2002). Prevalence and trends in obesity among US adults, 1999-2000 (Electronic version).JAMA, 9;288 (14):1723-1727.
  16. Francis, L.A., Lee, Y., Birch, L.L. (2003). Parental weight status and girls’ television viewing, snacking, and body mass indexes (Electronic version). Obes Res, 11 (1), 143-151.
  17. Gedik, O. (2003). Obezite ve çevresel faktörler. Turkish Journal of  Endocrinology and Metabolism (Supplement 2), 1-4.
  18. Geronooz, I., Krzesinski, J.M. (2000). Obesity and hypertension: from physiopathology to treatment (Electronic version). Rev Med Liege, 55 (10), 921-928.
  19. Hatemi, H., Yumuk, V.D., Turan, N., Arık, N. (2003). Prevalence of overweight and obesity in Turkey. Metabolic Syndrome and Related Disorders, 1 (4), 285-290.
  20. International Diabetes Federation (IDF). Diabetes Prevalence http://www.idf.org/home/index.cfm?node=6 (26.05.2008)
  21. International Diabetes Federation (IDF). Fight Obesity Prevent Diabetes http://www.idf.org/home/index.cfm?node=6  (26.05.2008).
  22. Kaya, A. (2003). Obezite ve hipertansiyon. Turkish Journal of Endocrinology and Metabolism (Supplement 2), 13-21.
  23. Kır, T., Kılıç, S., Uçar, M., Açıkel, C.H., Göçgeldi, E., Oğur, R. (2004). Erlerde obezite prevalansının ve etkileyen faktörlerin saptanması. Gülhane Tıp Dergisi, 46 (3), 219-225.
  24. Kokino, S.,  Zater, C. (2004). Obezite ve aerobik egzersizler. Türkiye Klinikleri, 4, 91-99.
  25. Kosti, R.I., Panagiotakos, D.B., Tountas, Y., Mihas, C.C., Alevizos, A., Mariolis, T., Papathanassiou, M., Zampelas, A., Mariollis, A. (2008). Parental body mass index in association with the prevalence of overweight/obesity among adolescentd in Greece; dietary and lifestyle habits in the context of the family environment: The Vyronas study (Electronic version). ScienceDirect, 51 (1), 218-222.
  26. Koyver, E.Y. (2005). Obez, tip II diyabetli hastalarda insülin direnci ile IL-6, CRP ve fibrinojen ilişkisi. Uzmanlık tezi, Şişli Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul.
  27. Linström, J., Louheranta, A., Mannelin, M., Rastas, M., Salminen, V., Eriksson, J., Ulusitupa, M., Tuomilehto, J. (2003). The finnish diabetes prevention study (DPS): lifestyle intervention and 3-year results on diet and physical activity (Elecronic version). Diabetes Care, 26 (12), 3230-3236.
  28. Lois, K., Young, J., Kumar, S. (2008). Obesity; epiphenomenon or cause of metabolic syndrome? International Journal of Clinical Practice, 62 (6), 932-938.
  29. Obesity and Overweight. World Health Organization (WHO). www.who.int/hpr/NPH/docs/gs_obesity.pdf (14.05.2008).
  30. Ogden, C.H., Carroll, M.D., Curtin, L.R., McDowel, M.A., Tabak, C.J., Flegal, K.M. (2006). Prevalence of overweight and obesity in the United States, 1999-2004 (Electronic version). JAMA, 295, 1549-1555.
  31. Özenoğlu, A., Pamuk, Ö.N., Pamuk, G.E., Caneroğlu, N., Akın, F., Hatemi, H. (2002). Normal, hafif şişman ve şişman kadınların vücut kompozisyonu referans değerleri. Sendrom, Kasım, 109-114.
  32. Öztora, S., Hatipoğlu, S., Barutçugil, M.B., Salihoğlu, B., Yıldırım, R., Şevketoğlu, E. (2006). Ilköğretim çağındaki çocuklarda obezite prevalansının belirlenmesi ve risk faktörlerinin araştırılması. Bakırköy Tıp Dergisi, 2 (1), 11-14.
  33. Pang, W., Sun, Z., Zheng, L., Li, J., Zhang, X., Liu, S., Xu, J., Hu, H., Sun, Y. (2008). Body mass index and the prevalence of prehypertension and hypertension in a Chinese rural population. Inter Med, 47, 893-897.
  34. Paydaş, S. (2004) Obezite ve hipertansiyon. 6. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi Kongre Kitabı. 2-6 Haziran 2004, Antalya, 21-24.
  35. Pınar, R. (2002). Obezlerde depresyon, benlik saygısı ve beden imajı: Karşılaştırmalı bir çalışma. C. Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 6 (1), 30- 41.
  36. Regidor, E., Gutierrez-Ficas, J.L., Banegas, J.R., Lopez-Garcia, E., Rodriguez-Artalejo, F. (2004). Obesity and socioeconomic position measured at three stages of the life course in the eldery (Electronic version). Eur J Clin Nutr, 58 (3), 488-494.
  37. Saraç, F., Özgen, A.G., Yılmaz, C., Tüzün, M. (2007). Obez kadınlar ve birinci derecedeki yakınlarında kardiyovasküler risk faktörleri. Anadolu Kardiyoloji Dergisi, 7, 371-377.
  38. Satman, İ., Yılmaz, T., Şengül, A., Salman, S., Salman, F., Uygur, S., Bastar, I., Tütüncü, Y., Sargin, M., Dinccag, N., Karsidag, K., Kalaca, S., Özcan, C., King, H. (2002). Population-Based Study of Diabetes and Risk Characteristics in Turkey: Results of the Turkish Diabetes Epidemiology Study (TURDEP), Diabetes Care, 25 (9) , 1551-1556.
  39. Seidell, J.C. (2002). Obezitenin epidemiyolojisi. A.N. Dursun (Ed.) (M. Kahramanoğlu, Çeviri), International Texbook of Obesity. 1. Baskı. İstanbul: AND Danişmanlik, Eğitim, Yayıncılık ve Organizasyon Ltd. Şti.
  40. Shaw, K., Gennat, H., Q’Rourke, P.,  Del Mar, C. (2008). Exercise for overweight or obesity (review). The Cochrane Collaboration, Published by JohnWiley & Sons, Ltd.
  41. Wahba, I.M., Mak, R.H. (2007). Obesity and obesity-initiated metabolic syndrome: mechanistic links to chronic kidney disease. Clin J Am Soc Nephrol, 2, 550-562.
  42. Wenzel, U.O., Krebs, C. (2007). Management of arterial hypertension in obese patients. Curr Hypertens Rep, 9 (6), 491-497.
  43. WHO. (2000). Obesity: preventing and managing the global epidemic: report of a WHO consultation (Electronic version). WHO technical report series ; 894. Geneva: World Health Organization, from http://www.who.int/bookorders/anglais/detart1.jsp? sesslan=1&codlan=1&codcol=10&codcch=894.
  44. Yılmaz, M. (2003). Beslenme eğitiminin obez hastalarda ağırlık kaybı üzerine etkisi. Turkish Journal Of Endocrinology and Metabolism (Supplement 2), 83-85.
  45. Yore, M.M., Fulton, J.E., Nelson, D.E., Kohl, H.W. (2007). Cigarette smoking status and the association between media use and overweight and obesity. Am J Epidemiol, 166, 795-802.
  46. Yumuk, V.D. (2005). Prevalence of obesity in Turkey (Electronic version). Obesity, 6, 9-10.

Tablo 1. BKİ değerlerine göre yetişkinlerde fazla kilo ve obezite sınıflandırması

Sınıflandırma BKİ (kg/m2)
Düşük kilo <18.5
Normal aralık 18.5 – 24.9
Aşırı kilo ≥25
Pre – obez 25.0-29.9
Obez sınıf I 30.0-34.9
Obez sınıf II 35.0-39.9
Obez sınıf III ≥40

Kaynak: http://www.who.int/bmi/index.jsp?introPage=intro_3.html

Tablo 2. Bel çevresi için cinsiyete özgü sınır değer noktaları

Cinsiyet Bel Çevresi (cm)

Artmış risk                                          Yüksek risk

Erkek ≥94 ≥102
Kadın ≥80 ≥88

Kaynak: Seidell, J. (2002) Obezitenin epidemiyolojisi. P. Björntorp (Ed.), International textbook of obesity. İstanbul: AND danışmanlık, eğitim, yayıncılık ve organizasyon ltd. şti. 

GDS

Gerçek Diyetisyenler Sitesi; sağlık bilimleri, beslenme ve diyetetik alanlarına yönelik bilgi paylaşımının yapıldığı, kâr amacı gütmeyen bir internet platformudur.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir