Sağlık personeli neden intihar ediyor, çözüm öneriler neler?

el, yardım, çizim, ölüm, intihar, kırmızı, mavi

Dünya Sağlık Örgütü’nün Küresel Sağlık Tahminleri raporuna göre, 2000-2019 küresel intihar oranında %36 azalma oldu. İntiharı önlemek üzere dünya çapında geliştirilen ve uygulanan programlar, ruh sağlığını koruyucu ve güçlendirici müdahalelerin artışının sonuç vermesi ve intihar hızlarındaki bu düşüş intiharın önlenebilir olduğunu gösteriyor. Ancak dünya genelinde intihar hızı düşse de hekimlik gibi bazı meslek gruplarındaki artış dikkat çekiyor. Diken’den Mesude Erşan’ın haberine göre dünyada intihar hızı azalırken Türkiye’de yükseliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 1975-2022 arasında intihar hızı ‰1,97’den ‰4,88’e çıktı.

İntihar eden hekimin eşi: İntiharlarını araştırın

İntihar eden hekimlerin genç yaşta olması ayrıca üzücü ve düşündürücü. 2017’de intihar eden pediatri asistanı Dr. Ece Ceyda Güdemek intihar mektubunun sonunda,

Umarım ölümüm bazı güzel değişikliklere yol açar. Kimse kimsenin dedikodusunu yapmasın. Lanet hastaneler doktorlara yüklenip durmasın, demişti. 2021’de Bursa’da intihar eden asistan hekim Mustafa Yalçın ise son mektubunda, ironik olan şu ki insanların birbirine tahammül edememesine tahammül edemez oldum, diyerek tükenmişliğini ifade etmişti. Daha iki buçuk ay önce aynı gün üç hekim ölümü seçti. Asistan hekim Dr. Rümeysa Keleş, aile hekimi Dr. Eren Özkara ve acil tıp uzmanı Dr. Fulya Keçeci. Bu ölümler gerektiği kadar konuşulamadan peşinden yenileri geldi. Kasımda intihar eden aile hekimi Fatih İğit’in eşi Ebru Yavrukurt İğit, sosyal medya hesabı üzerinden hekim intiharlarının araştırılması çağrısı yaptı: … eşim doktorluk yapmak istemiyordu artık, bıktırmışlardı. Bu yanlış sistem, hastaların gereksiz istekleri, kaba davranışlarıdır sorumlusu. Herkes gibi yapmadı, boş vermedi. Son intihar haberini Şanlıurfa’dan aldık. Dr. Ronahi Satı önce görev yaptığı Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesi’ndeki görevinden çalışma koşullarının ağırlığı nedeniyle istifa etti. Arkasından da yaşamına son verdi.

İntihar eden hekimlerin %41’i cerrah

Adli tıp uzmanları Dr. Halil İlhan Aydoğdu ile Prof. Dr. Yasemin Balcı’nın yaptığı ve Nöro-psikiyatri Arşivinde yayınlanan Türkiye’de Son 10 Yılda Medyada Bildirilen Hekim Ölümleri başlıklı çalışma hekim intiharlarıyla ilgili fikir veriyor. Ulusal ve yerel medyanın internet sitelerindeki 2011-2020 arasındaki haberlerin tarandığı çalışmaya göre, intihar eden 39 hekimden 16’sı (%41) cerrahi tıp branşlarında, 11’i (%28,2) aile sağlığı merkezinde ya da hastanelerde pratisyen hekim, 11’i (%28,2) dahili tıp branşlarında, biri (%2,6) temel tıp branşlarında görev yapıyordu. Sekizi (%20,5) ise asistan hekimdi. Araştırmanın düşündürücü bulgularından biri hekim intiharlarının 12’si 2011-2015 arasında gerçekleşirken, 27’si 2016-2020 arasındaydı. 2019’a hekim intihar hızı, toplumun genel intihar hızından daha yüksekti. TÜİK verilerine göre 2019 yılı Türkiye genel intihar hızı yaklaşık yüz binde 4.12. Araştırmacıların aynı yıl için hesapladığı hekim intihar hızıysa yüz binde 4.97. Daha önce yapılan başka çalışmalar da doktorların hem genel popülasyona hem de diğer yüksek eğitimli gruplara göre daha yüksek intihar riski olduğu söylüyor. En uzun eğitimi insanı yaşatmak üzerine alan ve bunun için çabalayan hekimleri tüketen çok sayıda faktör var. Zor eğitim dönemi, yüksek risk altında sürekli çalışma ve stresli ve tempolu iş yükü, idarecilerin baskısı, fiziksel yorgunluk, uzun ve yorucu nöbetler, hasta ve yakınlarından dozu sürekli artan şiddet görmek, performans kaygısı, zorunlu hizmet, tükenmişlik sendromu ilk akla gelenler.

Bir günde üç hekim intihar ediyorsa bu bir halk sağlığı sorunudur

Psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Nermin Gündüz hekimlerin tükenmesine zemin hazırlayan koşulları anlattı. Tıp fakültesine girmek, okumak, mezun olduktan sonra zorunlu hizmet, uzman olunacaksa tıpta uzmanlık sınavına girmek, asistan hekimlikte ciddi iş yükü, nöbetler, uzmanlıktan sonra ikinci kez zorunlu hizmet çok uzun ve yıpratıcı süreçler. Her biri kendi içinde sorunlu, güçlüklerle dolu. Üstelik mevcut durumda parlak bir gelecek de vaat etmiyor. Hekim intiharlarında 2010’dan beri gözle görülür bir artış olduğunu belirten Gündüz, tükenmişliğin, depresyon ve umutsuzluğun hekimlerin en büyük derdine dönüştüğünü söyledi:

Üstelik umutsuzluklar ve bir ışık da göremiyorlar. Karanlığın içerisinde terk edilmiş durumdalar. Destek alabilecekleri bir yer yok. Herkes başının çaresine bakmak durumunda. Özellikle çok yoğun çalışılan ve mecbur hizmetteki gibi yani sosyal desteğin (aile desteğinin) olmadığı dönemlerde intihar oranları artar. Bir günde üç hekim intihar edebiliyorsa bu artık bir halk sağlığı problemine dönüşmüştür.

En çok tüketen faktör sağlıkta şiddet

Sistemin hekimleri tükettiğini belirten Gündüz, Kütahya’da kamu hastanesinde çalışırken istifa ederek İstanbul’daki bir vakıf üniversitesine gelmiş. Kamuda çalışırken kendisini en çok tüketen faktörün sağlıktaki şiddet olduğunu anlatan Gündüz, şöyle devam etti: “Sözel ve psikolojik şiddete zaman zaman uğradım. Hiç fiziksel şiddet görmedim ancak devam etseydim uğrama ihtimalim vardı. Nöbetten sonra sabah polikliniğe geliyoruz, uygun olmayan bir rapor ya da ilaç, randevusuz muayene talebini karşılamadığımız için bile hakaret işitiyoruz. ‘Ne olur versen, benim vergilerimle maaşını alıyorsun’ diyorlar. Kaç hasta göreceğimizi bilmiyoruz. Özveriyle çalışıyorsunuz, karşılığı yok. Teşekkür eden, destekleyen yok. Ne hastalar ne de yönetimden… Yalnız bırakılıyoruz. Dr. Ekrem Karakaya öldürüldüğünde o hastane çalışmaya devam etti! Bir hasta beni CİMER’e ‘O gün ameliyattaymış’ diye şikayet etmişti. Beyaz kod da versek ertesi günü aynı yerde işimizi yapıyoruz. Halkın şiddeti normalleştirilmesi, hekimin bunu hak ettiğini düşünmesi çok üzücü. Az önce şiddete uğrayan hekimden hizmet etmesini bekliyorlar. Sistem o kadar yıldırıyor ki kendimizi dışına atmaya çalışıyoruz.” Gündüz 1980’den itibaren uygulanan politikaların gelinen noktaya zemin hazırladığını düşünüyor. Uygulanan sağlık politikalarıyla hekim emeğinin de ucuzlatıldığını ve değersizleştirildiğini anlatan Gündüz, Sağlık Bakanlığının da yanlarında durmadığını söyledi. Gündüz, “Mevcut koşullar değişmezse intiharı duymaya devam ederiz. Hekimler emeklerinin hiçbir türlü karşılığını alamıyor. Hasta sayılarının giderek artması önemli çünkü malpraktisin (hekim hataları) de artması demek. Bu bile tek başına büyük bir stres kaynağı, psikolojik dayanıklılığı azaltan noktalardan biri” dedi.

İyileşmeyen hastalık, yapılamayan ameliyat, bulunamayan ilaç da yoruyor

Hekim Birliği Sendikası Başkanı Dr. Y. Gökhan Doğramacı tüm bu faktörlerin yanında aile bütünlüğünün bölünmesi, kendileri ve ailelerine yeterince vakit ayıramama, sosyal ya da ailevi bir grubun içinde güvende, çalıştığı kuruma aidiyet hissedememe, alınan eğitim ve sorumlulukla orantısız, sosyal çevresinin beklentisinin altındaki gelir, hasta şikayetleriyle bir takım hukuki baskıların da bulunduğunu hatırlattı. İntihar girişiminde bulunan hekimler, son zamanlarında sıklıkla mesleki, kişisel ya da ailevi bir güçlük yaşadığını vurgulayan Doğramacı, şunları söyledi:

Bütün bu faktörler, hekimlerin tükenmişlik ve depresyon içerisinde yaşamalarına neden oluyor. Tıp mesleği, gerek fiziksel gerekse zihinsel yoğunluğu nedeniyle seçilebilecek en zor mesleklerden biri. Ayrıca yok sayılan sağlık hakkı, iyileşemeyen hastalıklar, bulunamayan ilaçlar, yapılamayan ameliyatlar, mesleki özerkliğe yönelik müdahaleler ve son zamanlarda iyice derinleşen ekonomik zorluklar, halk sağlığını da tehlikeye atıyor. Hekimlerin mesleki ve ruhsal yükü nedeniyle intihar oranının artması, toplumun geneline ve özelde de yasama ve yürütme erklerine önemli bir sorumluluk yüklüyor.

Hekim Birliği Sendikası hekim intiharlarıyla ilgili araştırmaların yapılması ve önleyici tedbirlerin belirlenerek sağlanması amacıyla, Hekim İntiharlarını Araştırma ve Önleme Komisyonu kurdu. Doğramacı, TBMM’de araştırma komisyonu ve Sağlık Bakanlığı bünyesinde de kurul oluşturulması ve etkili önlemler alınmasını beklediklerini söyledi.

Türk Psikiyatri Derneği: Acil önlem alınmalı

Türk Psikiyatri Derneği aynı gün üç hekimin intiharı ardından 29 Eylül’de hekimlerin sağlığını ve hakkını korumak için acil önlemler alınmasını istemişti. Dernek açıklamasında “Tüm dünyada intihar oranları düşerken hekimlerde intihar ile ölümlerin artıyor oluşu hekim meslek grubunun yaşadığı mesleki ve ruhsal yük açısından tüm sağlık ve kamu otoritelerine bir sorumluluk yüklemektedir” dedi. Dernek önerilerini şöyle sıraladı:

  1. Çevresel sorunların ve sağlıkta şiddetin önlenmesi,
  2. İş yükünün insani ve tıbbi gerçeklere göre planlanması,
  3. Liyakatli idarecilerle hekimlerin emek ve motivasyon kaybının önlenmesi,
  4. Fazla iş yükünün azaltılması, sosyal etkileşim ve iletişim olanaklarının artırılması,
  5. Güvenceli, düzenli maaş sisteminin sağlanması,
  6. Sağlık kuruluşlarında hekim ile dost ve meslektaşlık dayanışmasında olan idarecilerin görev yapması,
  7. Mesleğe bağlı ruhsal sorunların meslek riski olarak tanımlanması ve tedavi haklarının sağlanması,
  8. Çalışan ruh sağlığı için ulusal çapta bir eylem planının oluşturulması.
medimagazin.com.tr/hekim/hekimler-neden-intihar-ediyor-109428

GDS

Gerçek Diyetisyenler Sitesi; sağlık bilimleri, beslenme ve diyetetik alanlarına yönelik bilgi paylaşımının yapıldığı, kâr amacı gütmeyen bir internet platformudur.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir