Otizm spektrum bozukluğunda sıklıkla önerilen beslenme tedavisi glüten ve kazein içermeyen glüten free casein free (GFCF) diyetidir.
Araştırmacılar şizofrenide olduğu gibi, otizmin de glüten ve kazeinin içerdiği eksofirinler ile ilişkili olduğunu savunmakta
glüten ve kazein otizmli bireylerde opioid denilen vücutta morfin etkisi gösteren kimyasal maddenin oluşumuna sebep olarak bireyde toksik etki yaratabilmektedir. Normal bir bireyde vücutta üretilen serbest morfin miktarı çok azdır.
Yüksek miktardaki eksorfinler bağışıklık sistemi ve beynin işleyiş sistemini bozmaktadırlar. Birçok otizmli çocuğun acıya duyarsız olmasının olası nedeni bu morfin bileşikleridir. Bağırsak geçiş hızının artmasına bağlı olarak bu peptidlerin intestinal membrandan ve kan-beyin bariyerinden hızla geçişine neden olur. Bunun sonucunda kan dolaşımına giren bu peptidler endojen opiat sistemini ve sinir sisteminde sinir iletimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu teori çocuklarda görülen diyare, ağrı ve mide-bağırsak refleksleri gibi gastrointestinal sistem semptomlarını açıklamaktadır.
Glüten ve kazeinsiz diyetle beraber opioid peptidlerinin oluşumunda azalma ile birlikte otizmde görülen bazı semptomlarda (kalıplaşmış ve rutin davranışlar, korunma, aşırı aktivite ve konuşmada gecikmeler) azalma görülebileceği bulunmuştur.
Glüten ve kazeinsiz diyette glüten (buğday, arpa, çavdar, yulaf) ve kazein (süt ve süt ürünleri) içeren besinler 60 gün veya daha uzun dönemler diyetten çıkarılır. Bu diyet bazı çocuklarda olumlu etki gösterirken bazı çocuklarda hiçbir etki göstermemektedir.
GFCF diyeti kademeli olarak uygulanması gereken bir diyettir. glüten ve kazein aynı anda diyetten çıkarılmaz. Çünkü ikisinin birlikte diyetten çıkarılması yoksunluk semptomlarına neden olabilmektedir. Bu durum alkol ya da uyuşturucu bağımlısının gösterdiği durumla aynı davranışlar olabilir. Bu yüzden GFCF diyetinin iki aşamada yapılması önerilir.
İlk aşamada inek sütü ve diğer günlük süt ürünleri diyetten çıkarılır. Kazeinin vücuttan tamamen temizlenmesi belirli bir zaman alacağından bu uygulamanın faydalarının çocuklarda genellikle 2-3 gün içerisinde, yetişkinlerde ise 10-14 gün içerisinde görülmesi beklenir. Kazein intoleransı gelişmiş kişilerde aşırı kusma, özellikle dizin arkasında ve dirsekte görülen egzama, deri altında beyaz renkli kabartılar, kulak boşalması ve kulak enfeksiyonları, konstipasyon, kramplar, diyare ve özellikle astımlı kişilerde solunum problemleri gözlenir. İkinci aşama ise glüten içeren besinlerin yani arpa, buğday, çavdar ve yulafın diyetten çıkarılmasıdır. Bununla birlikte pek çok farklı besin içeriğinde glüten barındırmaktadır. Glütenin tamamen çıkarılması kazeine göre daha uzun süreç alır. En az 3-4 haftada glüten tamamen çıkarılabilir veya bu süre 3 aya kadar da uzayabilir.
Knivsberg ve arkadaşlarının yaptığı araştırma, bir yıl GFCF diyet yapan otizmli çocuklarda sosyal temasın arttığı, ritualistik davranışların azaldığı ortaya konulmuştur. Bir başka çalışmada ise Lucarelli ve arkadaşları (1995) 8 haftalık süt ve süt ürünleri eliminasyon diyetinden sonra otistik çocuklarda davranışsal semptomların azaldığını belirtmişlerdir.
Whiteley ve arkadaşları 4-10 yaş arasındaki otizm tanısı almış 72 çocuk üzerinde bir çalışma yapmıştır. Bu çalışmada 38 kişiye glüten ve kazeinsiz diyet uygularken 34 kişiye hiçbir diyet uygulamamıştır. Çalışmanın sonunda GFCF diyetinin bazı çocukların gelişimsel sonuçları üzerinde olumlu etkisi olduğu sonucuna varılmıştır. Bu konuyla ilgili bir başka çalışma da Elder ve arkadaşları (2006) tarafından yapılan çalışmadır. 3 ay boyunca sürdürülen bu çalışma sonucunda glüten ve kazein kısıtlamasının olumlu bir etkisinin olmadığı görülmüştür.
Austism Speaks Autism Treatment Network’te yapılan bir çalışmaya katılan 1418 otizmli bireyden %12’sine GFCF diyeti uygulandı. D vitamini ve kalsiyum da dahil olmak üzere çoğu mikro besin ögelerinin diyet açısından yeterliliği GFCF diyeti uygulanmayan bireylere göre benzer bulundu.
Glüten ve kazeinsiz diyet, uygulaması çok zor ve katı bir diyettir. Bu denli katı bir diyet ailenin yaşamına psikolojik ve ekonomik anlamda zorluklar getirebilir. Ayrıca otizmli çocukların yeni tat ve kokulara alışması zor olduğundan beslenme sorunlarının görülme riskini daha da çok arttırır. Bu nedenle böyle bir diyet uygulaması ileride geriye dönülmesi zor beslenme alışkanlıklarına neden olma potansiyeline sahiptir. Ayrıca bu tip kısıtlamalar sıklıkla çocuk ile ebeveynler arasında çatışmaya neden olacağından otizmli çocuklardaki davranışsal sorunları da arttırabilir. Sonuç olarak glütensiz ve kazeinsiz diyetin bilimsel temelli kanıtları olmadığı, çocuk ve aileyi olumsuz yönde etkilediği için kullanılması önerilmez ve henüz geçerliliği bulunmamaktadır.