Kanserlerde bağırsağın rolü

kanser, pembe kurdele, mor kurdele

Kanser üzerine çalışan birçok araştırmacı, yaşam tarzının değişmesinin yanında, bağırsaktaki çeşitli zararlı değişimlerin de bu hastalıklara yol açabildiğine inanıyor. Haziran 2023’te Yeni Zelanda’nın Christchurch Hastanesi’nden kolon-rektum cerrahı Frank Frizelle, erken bağırsak kanseri ile mikroplastik sayısındaki artış arasındaki bağlantıyı daha iyi araştırmaları için bilim insanlarına çağrıda bulundu.

Tartışma yaratan mikroplastikler erken yaşta başlayan kolorektal kansere yol açabilir mi? başlıklı makalesinde, 50 yaşın altındaki hastaların arttığı zaman aralığının, mikroplastiklerin çevrede daha fazla yaygınlaştığı dönemle çakıştığını savundu. Frizelle, bu ufak plastik parçacıklarının kalın bağırsakta gıdalardan alınan çeşitli zararlı unsurlar ve hastalık yapan mikroplardan bizi koruyan mukus tabakasına nüfuz ettiğini söylüyor.

Kulağa spekülasyon gibi gelse de Frizelle bu bağlantıyı kuran tek uzman değil. Başka araştırmacılar da özellikle işlenmiş gıdalardaki renklendiriciler ve gıdayı homojenleştirmek için kullanılan emülgatörlerin enflamasyonu artırarak kalın bağırsakta DNA hasarına neden olduğunu belirtmişti. Mikroplastiklerle ilgili araştırmalardaki kanıtlar ise sınırlı.

Kimi uzmanlar, dünyada son on yıllar içinde artan antibiyotik kullanımının etkilerine dikkat çekiyor. Küresel verilere göre kişi başına tüm yaş gruplarında antibiyotik tüketimi 2000-2015 yılları arasında arttı. Bunun kaygı verici olduğunu söyleyen O’Reilly,

Bağırsakta yaşayan bakteriler bir çeşit Darvinci (Charles Darwin) süreçle seçiliyor ve bu süreç, bağışıklık sisteminin anormal hücreleri ve yabancı maddeleri tespit ederek hastalıklardan bizi korumasını sağlayan bağışıklık takip sisteminin bir parçası, diye açıklıyor.

O’Reilly ve kimi bazı uzmanlar Fusobacterium nucleatum adı verilen bir bakterinin, bağırsakta hücre büyümelerine ve daha agresif tümörlerin gelişmesine sebep olabileceğini öne sürdüler. Bazı Koli Basili (E. Coli) türlerinin kanser gelişimini tetikleyebildiğini ve aynı zamanda vücudun bağışıklık tepkisini baskılayabildiğini gösteren çalışmalar da var.

Ogino, çoğumuzun vücudunda zaten Koli Basili’nin bir çeşidi olduğunu ancak “Batı rejimi” olarak adlandırılan ve fazla işlenmiş gıdalara dayanan beslenme şeklinin bu bakterinin gelişmesini kolaylaştırdığını vurguluyor. Tüm bu değerlendirmelere karşın hâlâ neden daha genç insanların erken yaşta kansere yakalandığını tam olarak bilmiyoruz.

Bilim insanlarının küresel bir felakati öncelemek için mutlaka bu konuyu araştırmaları gerektiğini vurgulayan O’Reilly, gençler arasında pankreas ve diğer organ kanserlerini gözlemlemenin “çok korkutucu” olduğu konusunda uyarıyor:

Bana kalırsa, bir halk sağlığı krizinin eşiğindeyiz.

bbc.com/turkce/articles/c93pjwn3vdqo

GDS

Gerçek Diyetisyenler Sitesi; sağlık bilimleri, beslenme ve diyetetik alanlarına yönelik bilgi paylaşımının yapıldığı, kâr amacı gütmeyen bir internet platformudur.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir