Ülkede giderek artan obezite ve şişmanlık sorunu dikkat çekiyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre, Türkiye nüfusunun %32,1’si vücut kütle endeksine oranla obezite kategorisinde yer alıyor. Türkiye’nin obezitede Avrupa birincisi olduğunu belirten Türkiye Diyetisyenler Derneği Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, “Ülkenin 3’te 2’si obez ya da şişman” diyor.
Öte yandan ülkede diyetisyen istihdamı çok düşük. Beslenme ve diyetetik bölümleri her yıl yüzlerce diyetisyen mezun ediyor ancak yeterince atama yapılmıyor. Uzmanlar, bu sorunun çözümü için birinci basamak sağlık merkezlerine diyetisyen ataması yapılması gerektiğini vurguluyor.
Aile diyetisyeni
Obezitenin ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Doç. Dr. Dağ,
Obezite, kalp damar hastalıklarından tutun sindirim ve solunuma kadar pek çok hastalığı da beraberinde getiriyor. Buna karşın ülkede 50 yatağa bir diyetisyen yaklaşımı söz konusu. Diyetisyen atamaları yeterli değil. Toplumun sağlığı için koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında, aile sağlığı merkezlerinde (ASM) diyetisyen istihdamı sağlanmalı, dedi.
Aile hekimi gibi ‘aile diyetisyeni’ kavramının oluşması gerektiğini belirten Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplumun yaşam kalitesinin artırılması lazım. Tabii bununla beraber istihdam da sağlanacak. Dolayısıyla bu talebimizin yerine getirilmesi, hem halk sağlığı hem de genç meslektaşlarımız için faydalı olacak. Çünkü bölüme giren ve mezun öğrenci sayısı fazla, ama atanan diyetisyen sayısı oldukça düşük. Bu önemli bir sorun.”
Her yıl 6.000 mezun
Üniversitelerdeki eğitimin niteliksizliğine de değinen Doç. Dr. Ayhan Dağ,
Beslenme diyetetik bölümleri talep gören bölümler… Kontenjanların tamamına yakını doluyor. Yalnızca geçen yıl 6.231 öğrenci bu bölüme yerleşti. Mezun öğrenci sayısı da her yıl bir bu kadar oluyor. Ancak eğitimle ilgili bir sıkıntı var. Alandan beslenme diyetetik kökenli öğretim üyesi olmayan üniversiteler var, ifadelerini kullandı.
Markette çalışan var
Diyetisyen Ezgi Eriman da KPSS’ye girdiğini ancak atanamadığını kaydetti. Eriman,
Benim mezun olduğum dönemden atanan tek bir kişi yok. Klinik açıyorlar, salonda çalışıyorlar. Markette çalışan bile var, diye konuştu.
Şu anda online danışmanlık verdiğini dile getiren Erimen, online diyet kavramıyla birlikte mesai tanımının tamamen ortadan kalktığını söyledi. Diyetisyenliğin sadece kilo aldıran kilo verdiren bir bölüm olarak algılanmasından yakınan Eriman,
Hâlbuki daha geniş kapsamlı bir bölüm. Bence her okulda olması lazım. Lüks gibi düşünülüyor ama aslında temel bir ihtiyaç. Devletin politikalarını bu yönde düzenlemesi, herkesin bu hizmete ulaşabilmesi gerekiyor, dedi.
Meslek odası yok kontrol yok
Herhangi bir denetim olmadığı için her adım başı diyetisyen kliniği olduğunu belirten Eriman, diyetisyenlerin bir odasının dahi olmadığına dikkat çekti. Ezgi Eriman,
Bizi herhangi bir esnaf odasına kaydediyorlar. Denetim olmadığı için her diyetisyen her istediği yerde klinik açabiliyor. Ama örneğin eczacılar için böyle değil, bir mahallede kaç eczane olması gerektiği düzenlenmiş durumda. Eczanelerdeki gibi kentin neresinde kaç diyetisyen kliniğinin bulunacağı düzenlenmeli. Bunun için de oda şart, ifadelerini kullandı.
birgun.net/haber/diyetisyene-her-isteyen-erisebilmeli-353277