Dünya Sağlık Örgütü (WHO), günlük iki gramı sodyumdan oluşan beş gram tuz tüketilmesini tavsiye ediyor. Bu miktar kabaca bir tatlı kaşığı kadar. Ancak küresel düzeyde ortalama tuz tüketimi neredeyse günlük 11 gram. Bu da kalp hastalıkları, mide kanseri, obezite, osteoporoz (kemik erimesi) ve böbrek hastalıkları riskini artırıyor.
WHO, her yıl 1.89 milyon kişinin aşırı tuz tüketimi yüzünden öldüğünü tahmin ediyor. Kazakistan’da etin kış aylarında yemek üzere saklanması için büyük miktarlarda tuz kullanılıyor. Birçok ülkede tuzun fazla kullanımının nedeni, işlenmiş gıdalardaki gizli tuz miktarları.
Ancak tarihi nedenleri de olabiliyor. Kazakistan’da halk günde 17 gram dolayında, yani tavsiye edilen miktarın üç katından fazla tuz tüketiyor. Kazakistan’ın başkenti Astana’da yaşayan Meryem bunu “geleneklere” bağlıyor.
Yüzyıllar boyunca steplerde dolaştık, çok miktarda eti tuzlayarak yanımızda taşımamız gerekiyordu. Aileler kış için hazırlık yapardı. Tüm bir ineği, bir koyunu ya da bir atın yarısını tuzlayıp saklarlardı.
Sekiz yıl önce Meryem’in kızı bazı sağlık sorunları yaşayınca doktoru fazla şekerli, yağlı ve tuzlu gıdaların kısıtlanmasını tavsiye etti. Aile derhal, yemeklerinde tuzu kesti.
Ertesi gün yeni beslenme tarzına geçtiğimizde iğrenç oldu. Yemeği yiyor ama tadını alamıyorduk, diye anlatıyor Meryem.
Ancak bu tatsızlık hali uzun sürmedi. Meryem’in ailesi tuzsuz yaşama uyum sağladı. Meryem, Kazakların atalarının göçmen kültürüyle şekillenen beslenme tarzı nedeniyle çok fazla tuz tükettiklerini söylüyor.
bbc.com/turkce/articles/c9vp3y2gw2ko