Yeme bozukluğu; kökeni genetik, psikolojik, sosyal faktörlere dayanan ve fizyolojik, psikolojik ve sosyal problemlere sebep olan yeme davranışındaki bozukluklardır. Kişi eğer günün büyük kısmını yemek, …
Yemenin psikolojisi ve yeme bozuklukları

Sağlık Bilimleri Beslenme ve Diyetetik Platformu
Yeme bozukluğu; kökeni genetik, psikolojik, sosyal faktörlere dayanan ve fizyolojik, psikolojik ve sosyal problemlere sebep olan yeme davranışındaki bozukluklardır. Kişi eğer günün büyük kısmını yemek, …
Obezite günümüzde büyüyen bir halk sağlığı sorunu haline gelmektedir. Obezite tanımı Vücudun yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının artması olarak tanımlanır, basit bir ifadeyle vücutta aşırı …
Sokak terimi olmakla beraber, drunkoreksiya özellikle üniversite öğrencilerinde görülen bir davranış modelidir. 1. Drunkoreksiya nedir? Amerika Ulusal Yeme Bozukluğu Derneği, bu rahatsızlığı: Aşırı alkol tüketme …
Probiyotikler ve depresyon arasındaki bağıntı: Bilim mi, yoksa bilim kurgudan mı ibaret? Probiyotikler Probiyotikler, bilindiği üzere bağırsak florasında yer alan ve dışarıdan da alabildiğimiz yararlı …
D vitamini, vücudun sağlıklı kalması için gereken en önemli vitaminlerden biridir. D vitamininin vücuttan emilmesi için iki yol var Bunlardan birincisi bilindiği üzere güneş ışığına …
Değişim çoğu zaman bir karar kadar yakındır bizlere. Bazen değişemeyeceğimizi düşündüğümüzden halimden memnunum deriz, bazen de gerçekten kendimizle barışık olduğumuzdan… Elbette insan her haliyle kendinden …
Günümüzde bir tarafta vitamin açısından fakir ve yağ açısından zengin fast-food tipi beslenme ile aşırı şişmanlamaya (obeziteye) doğru giden bir bozukluk var iken; öteki tarafta zayıf kalmak için şekersiz, tuzsuz ve yağsız yiyeceklere endeksli bir yaşam görülmektedir.
Oysa ikisi içinde sağlıklıdır diyemeyiz. Yeme bozukluğu adı altında sıralayabileceğimiz, Obezite (aşırı şişmanlık), Bulimia (aşırı yeme hastalığı), anoreksiya nervoza (yememe hastalığı) gibi pek çok sorun varken, ortoreksiya, sağlıklı yemek yeme takıntısı da artık litaratüre eklenmiş durumda ve bir çeşit yeme bozukluğu olarak değerlendirilmektedir.
Yeme davranış bozukluğu riskinin genetik, çevresel ve sosyokültürel faktörlerin etkisi altında olduğu düşünülmekte, özellikle kendine güveni olmayan, saplantılı, endişeli, çekingen, uysal, utangaç, mükemmeliyetçi kişiliğe sahip bireylerde yeme davranış bozuklukları görülebilmektedir. Çocukluk çağı obezitesi, obsesif kompulsif bozukluklar, sürekli diyet uygulama da yeme davranış bozukluklarına neden olan bireysel faktörler arasında yerini almaktadır. Yeme davranış bozukluklarının ortaya çıkması ise fiziksel, mental, sosyal ve fonksiyonel bozukluklara neden olabilmektedir.
Ortoreksiya kelimesi Yunanca ‘orthos’ (doğru, uygun) ve ‘orexia’ (iştah) kelimelerinin birleşmesiyle ilk kez Steven Bratman tarafından tanımlanmıştır. Ortoreksiya biyolojik yönden saf, herbisit, pestisit veya yapay maddeler içermeyen sağlıklı besinlerin tüketilmesine karşı patolojik bir saplantı olarak açıklanır. Ortoreksiya’ya bağlı obsesif davranışlar tüketilen yemeğin miktarından çok içeriği ile ilişkilendirilmektedir.
Ortorektikler, mükemmelliğe ulaşma çabalarından ötürü diyetlerini giderek kısıtlama eğilimi göstermektedir ve bu nedenle ortorektik bireylerin besin çeşitliliği oldukça azalmakta ve bunun sonucunda malnutrisyon gelişebilmektedir, Malnütrisyona ek olarak, osteoporoz, menstrüasyon siklusunun bozulması ve kan basıncındaki aşırı düşmeye bağlı kalp sorunları da ortaya çıkabilmektedir.
Yapılan çalışmalar:
Sağlıklı beslenme ile ilgili çeşitli bilgiler mevcut olup beslenme bilgisi beslenme obsesyonuna yol açabilmektedir. Zayıflığa veya sağlıklı beslenmeye önem verilmesi nedenleri ile yiyeceklerin nasıl hazırlandığını düşünmek veya günün büyük bir çoğunluğunu yiyecekleri düşünerek geçirmek yeme bozukluklarının ortaya çıkmasına neden olabilecek önemli risk faktörlerini oluşturabilmektedir.
Bu soruların yarısından çoğuna “evet” cevabı veriyorsanız, Ortoreksiya belirtisi gösteriyor olabilirsiniz.
[alert-note]
1- Yemek yerken yediklerinizin kalorisine dikkat eder misiniz?
Her besinin aşırı sağlıklı olmasının istenmesi insanı tek boyutlu beslenmeye kadar götürebilir bunun sonucunda anareksiya nevroza gibi başka bir yeme bozukluğunun oluşmasına da yol açabilmektedir. Aşırı derecede takıntı yapmak yerine dengeli beslenme konusunda bilinçli olmak gereklidir.
Beslenmenin insan yaşamını idame ettirme konusunda gerekli olan enerjiyi sağlamak için bir gereksinim olduğunun bilincinde olmak gerekir. Yeterli ve dengeli beslenme; vücudun büyümesi, dokuların yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan besin öğelerinin her birinin yeterli miktarlarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılmasıdır. Sağlıklı bir yaşam için diyet yapabilirsiniz fakat dozunu kaçırmamak oldukça önemli gereksiz takıntılar ile sağlığımızı tehlikeye sokmak bir çözüm değildir. . Yemek hiçbir zaman bireyin kendini cezalandırması veya toplumdan soyutlaması için bir gerekçe olmamalıdır. Bu sebeple de sağlıklı beslenme takıntı haline gelerek, besinlerden soğumanıza, psikolojinizi tehdit edecek bir sebep oluşturmasına müsaade etmemelisiniz.
Sağlıklı Beslenin fakat bu aşırı kaygı ile yaşam kalitenizi düşürmesin.
[button-red url=”http://www.gercekdiyetisyenler.com/author/diyetisyen-ayse-ozgul/” target=”_blank” position=”left”]uzmanın tüm yazıları[/button-red][button-green url=”http://www.gercekdiyetisyenler.com/diyete-basla-internetten-online-diyet/” target=”_blank” position=”left”]diyetisyenden online diyet al[/button-green][button-brown url=”http://www.gercekdiyetisyenler.com/diyetisyene-sorunuz-mu-var/” target=”_blank” position=”left”]soru sor[/button-brown] |
Eğer siz de Gerçek Diyetisyenler Sitesi‘nde uzman yazar olmak istiyorsanız aşağıdaki bağlantıdan bize ulaşabilirsiniz:
[button-white url=”http://www.gercekdiyetisyenler.com/diyetisyen-yazar-ariyoruz/” target=”_blank” position=”center”]uzman yazarlık başvurusu yap[/button-white]
2016-2017 öğretim yılının başlamasına sayılı günler kaldı. Uzun bir tatil sonunda çocukların bir kısmı tatilin bitmesine üzülürken, bir kısmı da okulu ve arkadaşlarını özlediği için …
ISBN: 9789944995153 Sayfa Sayısı: 159 Baskı Yılı: 2007 Dili: Türkçe Yayınevi: Elit Kültür Fiyatı: 12,00 ₺ – %24 = 9,12 ₺ Beslenme şeklimiz, sağlığımızla hatta mutluluğumuzla yakından …
Beslenme, insanın en doğal ihtiyaçlarından birisi, yetersiz besin ve dolayısıyla yetersiz enerji alındığında, vücutta var olan besin öğesi depoları, organizmanın gereksinimini karşılamak üzere çeşitli mekanizmalar …
Anne ve babanın yeme davranışında etkin rol aldığını belirten Psikolojik danışman Levent Erdem, duygusal baskıların çocuğun ilerideki yaşamında anne babayı üzmemek için istemediği ve inanmadığı …
Genel olarak toplumda uykunun kilo aldırdığıyla ilgili bir düşünce var. Siz de uykunun kilo aldırdığını düşünenlerdenseniz yazacaklarıma bir göz atın derim. Pendik Özel Yüzyıl Hastanesi Diyetisyeni, yazarımız …
Mutluluk ile yaptığınız her işte daha iyi bir sonuç alırsınız. Yapılan çalışmalar ve tecrübelerime dayanarak kesinlikle ilk kural bu diyebiliriz. Mutlu olanlar, yani hayatın tadını …
Yeni bir eve taşınmak, iş değiştirmek, önemli bir karar vermek, para kaygısı, trafik karmaşası… ve daha birçok şey günlük hayatımızda stres düzeyimizin artmasına sebep olabiliyor. …
Bütün gece süren açlıktan sonra güne yeterli ve dengeli yapılan bir kahvaltı ile başlanması, Rafine şeker tüketimini mümkün olduğunca azaltarak kan şekerini dengeleyici kompleks karbonhidrat …
Günümüzde sağlık, insanın fiziksel, sosyal, duygusal durum gibi yaşamının bütün boyutlarıyla ilgili bir kavram olarak düşünülmektedir. Bu anlamda sağlık, yaşamdan memnuniyeti ve yaşam kalitesini içermekte …
Bazı insanlar stresli olduklarında daha fazla, bazılarıysa daha az yemek yerler. Strese bağlı yeme davranışıyla mücadele etmedeki yenilikçi yollar, kilo kontrolünde ve stresi azaltmada yardımcı …
Sigarayı bırakmak istiyor ama kilo almaktan korkuyor olabilirsiniz. Bu şekilde hissetmeniz oldukça normal zira pek çok kişi bu sorunla karşılaşıyor. Sıcak yaz aylarında kapalı alanlarda sigara içemiyor olmak çok büyük …
Depresyon, uyaranlara karşı duyarlığın azalması, girişim gücünün ve kendine güvenin yiterek umutsuzluğun, karamsarlığın güçlenmesi biçiminde beliren ruhsal bozukluktur. Kimi araştırmalar, duygusal yeme örüntüsüne sahip olan insanların …