M. T. Gailliot et all’ın yaptığı bir araştırmaya göre,
Dört ayrı deneyde katılımcılardan art arda, irade gerektiren iki görev yapmaları istenmiş. Araştırmacılar, bu iki görev arasında katılımcıların kan şekerini ölçmüşler. Sonuçlar arada ölçülen kan şekeri daha düşük olan katılımcıların ikinci görevde daha başarısız olduklarını veya daha çabuk pes ettiklerini göstermiş. Üstelik araştırmacılar bunun üzerine üç deney daha yapmışlar. Yine iki, irade gerektiren görev arasında bazı katılımcılara şekerli, bazı katılımcılara ise besin değeri olmayan, tatlandırıcılı bir limonata vermişler. Şekerli içeceği tüketen katılımcıların ikinci görevde diğerlerine göre daha başarılı veya olumlu olduğunu görmüşler. Yani tükenen havuz, glikozla telafi edildiğinde normal performans görülmüştür.
Bunlar, hem iradenin sınırlı bir havuz gibi işlediği fikrini destekliyor, hem de bu havuzdaki eksikliğin glukoz tarafından telafi edilebildiğini gösteriyorlar. Her ne kadar iradenin gücünü belirleyen tek etmenin kan glikoz düzeyi olduğunu veya irade gerektiren her işin her insanı aynı şekilde etkilediğini düşünmek hatalı olsa da, kan şekeri seviyesinin burada belirleyici olan etkenlerden biri olduğunu bilmeliyiz. Ayrıca vücudumuz için glukozun tek kaynağının şekerli besinler olmadığını, diğer besinlerin de kan şekerini artırabildiğini de hatırlamalıyız.
[alert-success]Zor, irade ve dikkat gerektiren bir işe girişirken, kan şekerimizin daha yüksek olduğu bir zamanı seçmekte yarar var.[/alert-success]