Yıldırım,
Açığa alınan, memuriyetten çıkarılan öğretmenleri de saysanız toplamda bana verilen bilgiye göre 40.000 öğretmen fazlamız var ama dağılımda sorun var. Niye? Herkes büyük şehirlerde olmak istiyor. Eş durumu, evine yakın yerde görev yapmak istiyor.
Başbakan Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ve Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın da katılımıyla Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gazetelerin ekonomi müdürleriyle bir araya gelerek, soruları yanıtladı.
Kamuda herkes büyük şehirlerde olmak istiyor
Kamuda personel sayısının gerektiğinden biraz fazla olduğunu belirten Yıldırım,
Ben samimiyetle söylüyorum. Adam azaltmak için darbe yapılmaz. İşin özü şu; kamuda tabii ki personelimiz arttı. Bizim iktidarımız döneminde sadece 507.000 öğretmen aldık. Polis, hakim, sağlık personeli aldık, diye konuştu.
Nüfus artışına oranla kamudaki sayı biraz fazla
Yıldırım, nüfus artışına oranla kamudaki sayının daha fazla olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
Açığa alınan, memuriyetten çıkarılan öğretmenleri de saysanız toplamda bana verilen bilgiye göre 40.000 öğretmen fazlamız var ama dağılımda sorun var. Niye? Herkes büyük şehirlerde olmak istiyor. Eş durumu, evine yakın yerde görev yapmak istiyor. Dolayısıyla böyle bir dengesizlik var. Aynı şeyi doktorlar için söyleyemeyiz. Ama orada da dengesiz dağılım olduğu muhakkak gerçek. Büyük şehirlerdeki hastanelerde daha çok doktor var, Anadolu’daki hastanelerde daha az var.
Şimdi o yüzden eksiklik yaşanmaması alınan tedbirlerden kaynaklanıyor. Mesela Erzincan’da öğretmen eksiği doğmuş bu şeyden dolayı. ‘Ne yaptınız? Nasıl hallettiniz?’ dedim. Milli Eğitim Müdürü dedi ki; ‘Çağırdım bütün öğretmenleri, haftada 15 saat ders veriyorlardı. 20 saat verir misiniz? dedim. Hepsi memnuniyetle dedi. Kabul ettiler ve hiç açığımız kalmadı.’ İdareciler aslında isteseler çözüm üretebiliyorlar.”
Bu tip şeylere çözüm üretilebilindiğinin altını çizen Yıldırım,
Bunu askerlerde de ürettik başka şeylerde de, devletin işi kalmaz. Yani bir şekilde çözüm mutlaka bulunur. Açığa alınan, atılanlar, memuriyetten çıkarılanlara itiraz mekanizması başlattık. İşin sonunda eğer gerekli özen göstermeden işlem yapılmış olanlar varsa bunlar mutlaka düzelecek, bilgisini verdi.
Yatırımlar bütçesini gelecek yıl %30 artırıyoruz
Yıldırım, 2016 yılı için bütçeyi 60 milyar lira öngördüklerini, bu rakamın 2017’de ise 77,5 milyar lira civarında olacağını ifade ederek,
Bu sadece genel bütçeden ayırdığımız pay. Buna diğer finans yollarıyla yapılan yatırımlar dahil değil. Kaldı ki bu toplam yatırımın %30’u sadece, dedi.
Bütçe rakamlarının, genelde enflasyon oranında artırıldığını, yatırımların ise bir önceki yıla göre %30 yükseltildiğini anlatan Yıldırım, bunun da gerçek ekonomi, uzun vadeli doğrudan yatırımlar ve büyümeye ne kadar önem verdiklerini gösterdiğini söyledi.
36 ayda biz Osmangazi köprüsünün ihale sözleşmesini yapamazdık
Başbakan Yıldırım,
Osmangazi Köprüsü Çok fazla tercih edilmiyor gibi, denilmesi üzerine, Şu anda bizim öngördüğümüz trafiğin üzerindeyiz. Problem yok, ifadelerini kullandı.
Geçiş ücretlerinin biraz daha cazip hale getirilip getirilemeyeceğinin sorulması üzerine de Yıldırım, şunları kaydetti:
Zaman ekonomisi diye bir şey var. En pahalı hizmet olmayan hizmettir. Her hizmetin bir bedeli vardır. Adamlar bu köprü için 18 milyar para harcıyor. Bunu biz bütçeden yapabilir miydik? 50 senedir konuşuyor muyuz? Yapamıyoruz ama. 36 ayda yaptık. 36 ayda biz bunun bürokrasini, muamelesini bitiremezdik. Pahalı mı oldu, ucuz mu oldu, az mı verdik, çok mu verdik… Bu Türkiye’nin bir kazanımıdır. Dolaşacaksınız Körfez’i 2 saat. 2 saatte ben Balıkesir’e gidiyorum. 1 saatte Bursa’ya gidiyorum. Üstelik de ülkemize bir prestijdir. Adam geliyor, diyor ‘Şuraya bak. Yok Türkiye’de savaş var. Şu Köprülere bak, Marmaray’a bak, dünyanın en büyük havalimanına bak.’ Haksızlık ediliyor bu ülkeye. Hasetlik ediyorlar. Bu projeleri biz niye yapamadık diye hayıflanıyorlar. Hayıflanınca da bazen de kızıp karalama yapıyorlar. Yapsınlar önemli değil. Osmangazi Köprüsü ve İzmir Otoyolunun toplam bedeli Türkiye’nin 1950 yılındaki bir yıllık gayrisafi milli gelirine eşit. Bunların toplam bedeli finans maliyetiyle 9 küsür milyar dolar. Ana para 6,5 milyar dolar.
Başbakan Binali Yıldırım, “Trafik nedeniyle biraz üste para veriyor muyuz?” sorusunu da
Vereceğiz tabii. Birkaç yıl bir miktar vereceğiz. Üste para vermezsen 40 yılda amorti ediyor kendini, o zaman da kimse girmiyor bu işe. Bir nesil değişiyor, ne yapayım ben görmeyince. Bu şekilde yapımla beraber 22 yıl. Yavuz Selim yapım dahil 11 yıl, 3 yıl yapım süresini düşünce 8 yıl kalıyor. 8 yıl işletecek, devlete verecek, şeklinde yanıtladı.