Artık tıp diploması yetmeyecek!

ameliyat, cerrahi, obezite cerrahisi, bariatrik cerrahi

Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya, akademikakil.com üzerinden yayımlanan köşe yazısında ülkemizde yer alan tıp fakültelerinin röntgenini çekti.

Yalçınkaya, yazısında her geçen gün artan tıp fakültelerinin yalnızca hekim işsizliğine değil ayrıca sağlık hizmetlerinde kalitesizliğe yol açacağına vurgu yaparken, tıp fakültelerinde açılma ve kontenjan kriterleri, kalite ve kantite, tercih durumu ve nedenleri, eğitim gibi var olması gereken kriterlere de değindi. Yazısında ülkemizde 79’u devlet 32’si vakıf olmak üzere 111 tıp fakültesi bulunduran üniversite bulunduğunu, bünyesinde tıp fakültesi bulunmayan üniversite sayısının ise sadece 19 olduğunu dile getiren Yalçınkaya yeterli altyapı, yeterince tıbbi donanım ve tecrübeli eğitici akademik kadro bulunmaksızın açılan bu tıp fakültelerinde verilen eğitimlerin ilerleyen yıllarda işsiz doktorlar yaratacağına vurgu yaptı. Bu fakültelerde bulunan öğrenim gören kişilerin uzun yıllar boyunca laboratuvar, klinik ve ameliyathaneye girmeden doktor öğretim üyesi, doçent olduğunu görmenin çok üzücü bir tablo olduğunu da ele aldı.

Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya yazısında, tıp fakültelerinin bu denli kontrolsüzce açılmaya devam edilmesi halinde tıp fakültesinden mezun olmanın bir önemi olmayacağını şu sözlerle ifade etti:

Yakın geçmişte ya da henüz yeni kurulmuş olan tıp fakültelerinde eğitim ve kalite işine odaklanmak, elde mevcut olanakları doğru ve yerinde kullanabilmek için şu andan itibaren bir tane bile olsa yeni tıp fakültesi kurmaktan/açmaktan vazgeçilmelidir. Elbette yıllar içinde mevcut tıp fakülteleri toparlanıp her açıdan eksikleri giderilir, her biri kaliteli ve nitelikli bir tıp fakültesine dönüşürse ayrıca nüfus artar, hekim ihtiyacı belirirse o zaman planlı programlı olmak kaydıyla yeni bir tıp fakültesi daha açılması gündeme gelebilir. Tersi olursa tekrar ifade edeyim, doktor işsizliği bir yana ondan daha vahim ve acı neticesi, her geçen yıl bir öncekine göre doktorluk ve dolayısıyla sağlık hizmetlerinin kalitesindeki düşüş olacaktır. Tıp diploması yetmeyecek, hangi tıp fakültesinden mezun olduğunuz öne çıkacak, dahası bu yeni tıp fakültelerinin açılmasında rol alanların dahi kendilerinin ve yakınlarının sağlığını, canını bu fakültelerden mezun olmuş doktorlara emanet etmede ciddi güven sorunları yaşanacaktır. Buna ise hekimler olarak ne bizim ne de eğitim ve sağlık politikalarını belirleyenlerin razı geleceğine inanmak dahi istemiyorum.

Tıp fakültesi konusuna acilen el atılıp kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenlerle ilgili ciddi ve stratejik kararlar, önlemler alınmazsa şayet eğitim ve öğretimde kalite çok daha fazla düşeceği için (ki salgın dönemi bile öğretimi ve pratiği menfi yönde hayli etkilemişken) tıp fakültelerinde hikmet ve felsefeden uzak, hekimden ziyade bir nevi tıp teknisyeni ya da tıp işçisi yetişecek, tıbbımızın geleceği masada kalacak ve tababet san’atının tarz-ı icrası’nın tadı tuzu kalmayacak…

akademikakil.com/turkiyedeki-tip-fakultelerinin-panoramasi-2021-verileri-isiginda-gozden-gecirilmis-ve-yorumlanmis-yeni-haliyle/irfanyalcinkaya/

GDS

Gerçek Diyetisyenler Sitesi; sağlık bilimleri, beslenme ve diyetetik alanlarına yönelik bilgi paylaşımının yapıldığı, kâr amacı gütmeyen bir internet platformudur.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir