Birçoğumuz keyifle yudumladığımız kahvemizin aslında ağaçta yetişen bir meyve olduğunu hayal etmeyiz…
Fakat kahve, kahve ağacının kiraza benzeyen meyvelerinin çekirdeklerinden elde edilen doğal bir içecektir. Kahve ağacı altı yaşına geldiğinde ilk meyvelerini vermeye başlar. Olgunlaştıkça meyveler toplanarak; kalitesine, rengine ve büyüklüğüne göre sınıflandırılır ve güneşin altında kurumaya bırakılır. Kuruyan meyveleri elinize alıp salladığınızda, içlerinde bulunan 2 adet kahve çekirdeğinin sesini duyabilirsiniz.
Sadece tropikal iklim koşullarında yetişen kahve meyvesinin 60’a yakın çeşidi bulunmaktadır.
1. Kahvenin sağlığa etkileri nelerdir?
Günümüzde Dünya nüfusunun üçte birinin kahve tükettiği bilinmektedir. Tüketiminin bu kadar yaygın olması ve yaygınlaşmasının da hızla artması bu konuda oldukça fazla deneysel ve epidemiyolojik çalışmaların yapılmasına yol açmıştır.Örneğin; 2002 – 2006 yılları arasında yapılan 20 epidemiyolojik çalışmanın 17 sinde kahve tüketiminin veya kahve kaynaklı bir veya birden fazla biyolojik aktif öğenin Tip 2 diyabet riskini azaltabildiği tespit edilmiştir.
Kahvenin üç temel bileşeni bulunmaktadır. Bunlar kafein, kafestol ve kahveol, klorojenik asittir.Ayrıca bunlara ek olarak; büyük çoğunluğu su olarak hazırlanmış kahvede kahve çekirdeğinin türü ve geçirmiş olduğu işlemlere de bağlı olarak riboflavin,pantotenik asit,niasin,tiamin,folat,K vitamini,tokoferol ve B6 vitamini gibi vitaminler varken çinko,potasyum,manganez,magnezyum gibi mineraller de bulunmaktadır.
Kahve içeriğinde yer alan birçok biyoaktif bileşen sayesinde insan vücudu için önemli fizyolojik etkilerinin olduğu bilinmektedir.Bazı verilere göre kahve tüketiminin,
- Antioksidan aktivite,
- Kalp damar sistemi hastalıkları,
- Kolesterol,
- Hafıza,
- Mental performans ve dikkat,
- Sporcu performansı ve dayanıklılık,
- Parkinson ve Alzheimer hastalıkları gibi bazı nörodejeneratif hastalıklar,
- Tip 2 Diyabet,
- Safra taşları,bazı karaciğer kanserleri ve siroz gibi gastrointestinal sistem hastalıkları,
- Bronşiyal astım
Gibi birçok hastalıkla arasında negatif ilişki bulunduğu ve önleyebildiği, azalttığı bilinmektedir. Ayrıca antioksidan aktivitesi sayesinde bağışıklık sistemini destekler, yaşlanmayı hızlandıran hücre hasarından korumaya yardımcı olur.
2. Kahve konsantrasyonu yükseltir mi?
Yapılan araştırmalar orta düzeyde kahve tüketiminin zihin açıklığı ve konsantrasyonu geliştirdiği, kısa süreli hafıza ve mantıklı düşünme üzerinde olumlu etkisi olduğunu gösteriyor.
- Kahve;uyanmamıza, dikkatimizi toplamamıza yardımcı olur. Bu da daha kolay öğrenmemizi ve odaklanmamızı sağlar.
- Kahve kısa süreli hafıza üzerinde de etkilidir.Böylece,tekrar yapacağınız zaman etrafınızda dikkatinizi dağıtacak birçok şey varken dikkatinizi toplamanıza ve konuya odaklanmanıza yardımcı olur.
3. Günlük ne kadar kafein tüketilebilir?
Yetişkinlerde 300 mg kafein alımı, çocuklarda ise kg başına 2 mg kafein alımı güvenli ve sağlık riski oluşturmayan orta düzey kafein tüketimi olarak tanımlanmaktadır.
- 3-4 kupa filtre kahve (60 – 120 mg kafein/kupa)
- 5-6 kupa çözünebilir kahve (50-80 mg kafein/kupa)
- 6-7 kupa çay (45 mg kafein/kupa)
- 400 gr bitter çikolata
Gün içerisinde 3 kupa çözünebilir kahve,2 kupa çay ve 80 gr çikolata tükettiğinizde orta düzey kafein tüketmiş oluyorsunuz.
4. Kahve bağımlılık yapar mı?
Hayır, kahve bağımlılık yapmaz. Dünya Sağlık Örgütü ‘Kafein kullanımının ciddi ilaç suistimali ile ilişkili fiziksel ve sosyal sonuçlarla uzaktan bile kıyaslanabilir olduğuna dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır.’ İfadesini kullanmaktadır.
Kahveyi düzenli olarak içmek,içmekten zevk almak kahvenin bize keyif vermesi alışkanlık olarak nitelendirilebilir evet ama bağımlılık değildir.
5. Kahve selülit yapar mı?
Kahvenin içeriğinde bulunan aynı zamanda selülitten sorumlu tutulan kafein;yağ yakıcı etkisinden dolayı selülit sorununu tetikleyici etki göstermez tam tersine kahvenin yağı ayrıştıran enzimleri harekete geçirip lenf akışını kolaylaştırdığı yapılan araştırmalarla görülmektedir.
6. Kahve su kaybına neden olur mu?
Kahvedeki kafein diüretiktir. Yani idrar miktarını arttırıp su kaybına neden olabilir.
7. Kahve osteoporoza (kemik erimesi) neden olur mu?
Yapılan araştırmalar üriner kalsiyum boşaltımının kafeinli içecekler içildikten sonra biraz yükseldiğine işaret etse de kafeinin etkisi gün içerisinde daha sonraki azalan idrarla kalsiyum atımı ile dengelemiştir. Dolayısıyla herhangi bir osteoporoz oluşumu veya kemik yoğunluğu üzerinde önemli bir etkisinin olmadığı ortaya çıkmıştır.
8. Kahve egzersizden önce mi sonra mı içilmeli?
Egzersizden önce tüketeceğimiz kahve içeriğindeki kafein ile fiziksel performansımızı artırmaya hem de antioksidanlarla hücrelerimizi serbest radikallerden yani hücre hasarından korumaya yardımcı olur.
Son olarak fazla miktarda kafein alımının zararlı olduğu unutulmamalı, orta düzeyde kafein almaya dikkat etmeli önerilen düzeyin üzerine çıkılmamalıdır. Dahası için lütfen diyetisyeninize başvurunuz.